Mardin Müzesi
Mardin Müzesi, tematik teşhir salonlarında kırk beş binin üzerindeki koleksiyonu ile Paleolitik Çağ’dan (MÖ 45.000) kentin arkeolojik geçmişini günümüze bağlıyor. Müze, bu koleksiyon ışığında kültürel mirasımızı derinlemesine tanıtan, modül programlar ve atölye çalışmalarıyla müze eğitimi çalışmalarını 7 yıldır sürdürüyor. Mardin Müzesi, bu eğitimlerle çocuklarımızın doğal ilgi alanlarını, merak, yaratıcılık, eleştirel düşünme becerisi, hayal gücü ve keşif eğilimlerini geliştirerek, kültürel mirasını tanıyan, koruyan, yaşatan, farklılıklara saygı gösteren, demokrasi bilinci edinmiş, paylaşımcı ve kendisiyle barışık ve bilime değer veren nesiller yetiştiriyor.
Mardin Müzesi, taşınır ve taşınmaz kültür varlıkların açığa çıkarılması, korunması için Dara Antik Kenti, Nusaybin Mor Yakup Kilisesi, Mardin Kalesi, Cizre İç Kale ve Ilısu Barajı HES Projesi kapsamında onlarca antik yerleşim alanında arkeolojik kazı çalışmalarına devam ediyor. Bu arkeolojik kazı çalışmalarının yanı sıra somut ve somut olmayan kültürel mirasın korunması ve yaşaması için de çaba sarf ediyor. Masalcılar Buluşması, Mardin’in Sesleri Tanıtım Filmi, Uçurtma Festivali, Bilali Şenlikleri, Çelbira Bağbozumu Festivali, Engelsiz Mardin, Engelsiz Müze 3 Aralık etkinliği, Müze Sokağı çiçeklendirme çalışmaları, Geleneksel Mardin Müziği ve Reyhani Müzik Ekibi, Mardin Mutfak Kültürü Araştırmaları, Kültürel Miras Taşıyıcılarının Tespiti ve Yaşatılması için projeler yürüterek, müzenin itici gücü ile kaybolmaya yüz tutmuş birçok değer yaşatılmaya çalışılıyor. Mardin Müzesi, “Müzeler Yaşamları Değiştirebilir” sloganı ile halkı bilgilendirerek, danışarak, birlikte karar vererek ve birlikte hareket ederek, bağımsız girişimleri destekleyerek Mardin’de varlığını sürdürüyor.
Mardin Müzesi, Çağdaş müzecilik anlayışıyla yenilenen tematik teşhir salonları, laboratuvarı, eğitim alanları ve etkinlik çeşitlilikleriyle kentin meydanındaki iki ayrı tarihi binada hizmet veriyor. Mardin Müzesi, 1895 yılında Antakya Patriği İgnatios Behnam Banni tarafından “Süryani Katolik Patrikhanesi” olarak yaptırılmıştır. Binanın doğu kısmında Meryem Ana Kilisesi yer almaktadır. Binayı Süryani Katolik Vakfı’ndan satın alan Kültür Bakanlığı restore ederek 2000 yılında “Mardin Müzesi” olarak hizmete açmıştır. Bina, güneye (ovaya) bakan U planlı ve üç katlı yapısı ile geleneksel “Mardin Evi” mimarisinin tüm karakteristik özelliklerini barındırmaktadır.
Müzenin giriş katındaki avluda; Assurlar’dan Bizansa, Artuklular’dan Osmanlı Dönemi’ne kadar Mezopotamya uygarlıklarına ait taş ve seramik eserler açık alan teşhirinde sergilenmektedir. Bu katta hediyelik eşya dükkânı, kafeterya, çağdaş müzecilik anlayışı doğrultusunda oluşturulmuş Müze Eğitim Salonları yer almaktadır. Müzenin eğitim çalışmaları gelen ziyaretçilere, okul dönemlerinde randevulu sistemle sınıflarıyla gelen öğrenci ve öğretmenlere, kentsel sit alanında oturan halka ve müze ziyaretçilerine yönelik olarak sürdürülmektedir. Bu çalışmalarda müze eğitimcisi, arkeolog, görsel sanatlar öğretmeni, heykeltıraş, usta eğiticilerden ve müze gönüllülerinden oluşan bir ekip görev almaktadır. Müze ziyaretçileri, eğitim salonlarında ve sikke basma, kök boya baskı, ebru, seramik, gölge oyunu gibi onlarca atölye çalışmalarına katılabilmektedir. Müze binasının güneyindeki avluda Arkeopark ve 500 kişilik amfi bulunmakta olup Bu alanda konserler, sinema gösterimi gibi etkinlikler düzenlenmektedir. Arkeopark’ta neolitik dönem model evi ve eşyaları, el değirmenleri, arkeolojik kazı alanları bulunmaktadır. Oluşturulan kazı atölyesinde arkeolojik bir kazının bilimsel tüm süreçlerini öğrenerek arkeologlar eşliğinde bilimsel kazı yapmaktadırlar. Müze Binasının birinci katında Roma dönemine ait mozaikler ve taş eserlerin bulunduğu açık teşhir alanı, 3D sinema ve seminer salonu, eser depoları, bölgede yürütülen arkeolojik kazı çalışmalarından çıkan eserlerin sergilendiği Arkeolojik Kazılar Teşhir Salonu bulunmaktadır. Müzenin 2. katında dört adet kapalı teşhir salonu bulunmaktadır. Bu kattaki teşhirde Mardin’de bulunmuş tarihi eserler İnanç, Ticaret ve Yaşam Salonları şeklinde farklı temalar üzerinden kurgulanmıştır. Yaşam Salonu içinde Beslenme, Süslenme ve Savunma temalarından oluşan hem tematik hem de kronolojik bir sergileme yapılmıştır. Bu katta sahte eserler ve tarihi eser kaçakçılığına dikkat çekilen teşhir salonu gezilerek idari binaya geçilmektedir.
Arkeolojik Kazılar Salonu
Mardin Müzesi tarafından, Mardin merkezinde ve çevresinde bulunan antik yerleşimlerde yapılan arkeolojik kazılarda ortaya çıkarılan eserler bu salonda sergilenmektedir. Bu salonda Ilısu Barajı Projesi şantiye alanındaki kazılar (Boncuklu Tarla, Havuz Mevki, Ilısu Höyük, Kumru Tarlası, Zeviya Kavla, Tatika, KilokkiRabiseki), Kerküşti kazısı (Halaf Dönemi), Nusaybin Girnavaz kazısı (Assur Dönemi), Dara kazısı (Roma Dönemi), Midyat Aktaş Mevki Nekropol kazısı (Bizans Dönemi), Nusaybin Mor Yakup Kilisesi kazısı (Roma-Artuklu Dönemi), Mardin Kale kazısı (Artuklu-Akkoyunlu-Osmanlı Dönemi) tanıtılmaktadır.
İnanç Salonu
Mezopotamya topraklarında ortaya çıkmış inançların anlatıldığı ve bu inançla ilişkili eserlerin tematik olarak sergilendiği bir salondur. İnanç salonunda eski Mezopotamya mitolojisi ve ilk çağ dinleri, Paganizm, Hristiyanlık, İslamiyet inanç ve ölü gömme gelenekleri ile bereket ve büyü ritüelleri gibi temalar yer almaktadır.
Ticaret Salonu
Ticaret temasında Mezopotamya’da ticaretin ortaya çıkışı, ilk ödeme araçları, matematik ve yazının icadı, taşımacılık, dokumacılık, paranın serüveni gibi insanoğlunun ekonomi ve ticari hayatının geçmişten günümüze nasıl şekillendiği eserler ile bağlantı kurularak anlatılmaktadır. Bu salonda en dikkat çeken teşhirlerden biri Kızıltepe Sürekli (Çıldız) Köyü’nde kurtarma kazısında ele geçen Sürekli Definesi’nin bulunduğu bölümdür. Definede 9 - 14. yüzyıllar arası Abbasiler, İlhanlılar, Eyyubiler, Bizanslılar, Zengiler, Artuklular gibi birçok medeniyete ait altın ve gümüş eserler bulunmaktadır.
Yaşam Salonu
Bu salonda Mardin ve Mezopotamya kültürünün sosyal yaşamı beslenme, süslenme, savunma temalarıyla yansıtılmıştır. Beslenme temasında Mezopotamya’da tarımın başlangıcı, çanak çömleğin ortaya çıkışı ve günümüze dek gelişimi ile Mardin yemek kültürü eserler üzerinden anlatılmaktadır. Mardin geleneksel müziği ve müzik aletleri örneklerinin yanı sıra müzemiz tarafından Mardin somut olmayan kültürel mirasının tanıtılması amacıyla hazırlanan Mardin’in Sesleri filmi tanıtılmaktadır. Süslenme temasında antik dönemden günümüze insanların beğenilme, toplumsal statü ve korunma amacıyla ürettiği takı, kıyafet, dokuma örnekleri sergilenmekte ve sosyal yaşamda süslenme gelenekleri, kültürü anlatılmakta, sağlık, aydınlatma temalarına vurgu yapılmaktadır. Savunma temasında ise savaş olgusuyla birlikte antik savunma araçları ve antik silahlar sergilenmektedir.
Sahte Eserler Salonu
Bu kattaki son salonda kaçakçılıkta ve dolandırıcılıkta kullanılırken yakalanan sahte objeler sergilenmektedir. Bu salonla tarihi eser kaçakçılığı ve sahte eser dolandırıcılığına müze eğitimiyle dikkat çekilerek farkındalık kazandırılması amaçlanmıştır. Türkiye’de bir ilk olan, halkı sahte eserler ve eser kaçakçılığı hakkında bilgilendirmesi açısından önemlidir.
Müze İdari Bina
Müze binasının kuzeybatısında yer almaktadır. 19. yüzyıl geleneksel “Mardin evi” mimari özelliklerine sahip tescilli bir yapıdır. Güneye bakan, iki katlı L planlı, avlulu bir plana sahip yapı, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Mardin Valiliği tarafından restore edilerek 2012 yılında hizmete açılmış ve bir asma köprü ile Müze binasına bağlanmıştır. Müze İdari binasında ihtisas kütüphanesi, sanat galerisi, konferans salonu, arşiv, uzman odaları, geleneksel el sanatları atölyesi, fotoğrafhane, mescit ve müdüriyet birimleri bulunmaktadır.
Müze İhtisas Kütüphanesi
2010 yılında kurulmuş olup, koleksiyonundaki 8 bin kitap ve dijital yayın arşivi ile birlikte 20 bine yakın kaynak barındırmaktadır. Kütüphanede; Arkeoloji, Tarih, Sanat Tarihi, Mimarlık, Felsefe, Mitoloji ve diğer birçok konuda çalışma yapacak araştırmacı ve öğrencilere yönelik donanımlı bir hizmet sunmaktadır. Bölgenin ihtisasa yönelik kaynak bulunduran en büyük kütüphanesi konumundadır.
Müze Sanat Galerisi
Müze Sanat Galerisi her yıl yirminin üzerinde geçici sergiye ev sahipliği yapmaktadır. Bu alan, çok amaçlı salon olarak kullanılmakta ve 150 kişilik konferans ve performans alanı olarak da hizmet vermektedir.
Restorasyon Konservasyon ve Analiz Laboratuvarları
Müze binasının batısındaki mekanlar üzerinde kurulmuş olup 250 m2 alana sahiptir. Laboratuvarda gümüş, bakır, tunç, demir ve bronz gibi metal eserlerle birlikte seramik, taş, cam, mozaik, ahşap, kağıt, deri, tekstil gibi organik ve inorganik tüm taşınabilir kültür varlıklarının restorasyon ve konservasyon işlemleri yapılabilmektedir. Müze koleksiyonunda bulunan yaklaşık 40 bin eserin restorasyon ve konservasyon işlemlerinin tamamlandığı laboratuvarda, her geçen gün ilerleyen bilimsel çalışmalar, teknolojik donanım ve yeni sistemler takip edilerek çalışmalar sürdürülmektedir. Türkiye’de müze bünyesinde kurulan ilk ve tek analiz laboratuvarı olan “Mardin Müzesi Analiz Laboratuvarı’nda tüm Türkiye’den gelen kültür varlıklarına ait taş, sıva, harç, toprak, seramik gibi malzemeler hassasiyetle analiz edilmekte ve restorasyonda kullanılacak yöntem ve malzemeler belirlenerek çözüm önerileri rapor halinde sunulmaktadır.
Mardin Müzesi’nde bulunan 45 binin üzerindeki eser modern müzecilik anlayışına uygun koruma koşullarına göre düzenlenen modern müze depolarında muhafaza edilmektedir. Bu depoda eserler üzerine araştırma yapacak bilim insanları uygun alanlar yaratılmış olup, zengin kütüphanemizde tüm araştırmacılara ve öğrencilere haftanın 6 günü çalışma imkanı sunulmuştur.
Mardin Müzesi, sadece bir müzeden ibaret değil; müze daha iyi bir dünya için sokaktaki adamın, komşusunun, farklı gelişen her bireyin gelişmesi ve kendini daha iyi hissetmesi için payına düşeni yapan; halka açık, ilham perilerinin uçuştuğu, görünmeyenin, fark edilmeyenin öyküsünün anlatıldığı, “sorunlara çözümlerin üretilmesine yönelik sergilerin açıldığı, dönüşümün ve tarafsızlığın temel ilke sayıldığı, yerelin ulusala ve küresele taşındığı, tarihin bütün katmanlarının birleştirildiği, yeni bilgi ve gerçeklerin üretildiği, farklılıkların algılandığı ve geliştirildiği, hoşgörü ve barışın tesis edilip pekiştirildiği, tarihin boğmadığı, nesnelerin değil öykülerin sunulduğu, kolayca ulaşılabilen ve yararlanılabilen, yasakların değil özgürlüklerin geçerli olduğu, yaşamın bütün kesim ve alanlarının yer aldığı, çağdaş yönetim biliminin esaslarına göre yönetilen, insanın merkez kabul edildiği ve sistemin buna göre oluşturulduğu, ziyaretçi ile aynı dili konuşma kaygısının önemsendiği, her türlü yaşam etkinliğinin kolaylıkla gerçekleştirilebildiği, çoğulcu ve disiplinler arası yaklaşımların ve etkinliklerin icra edildiği, yaşamın kalitesinin artırılmasına katkıların sağlandığı, iletişimin en üst düzeyde yaşandığı, aydınlanmanın ve bilinçlenmenin ortaya çıktığı, çok türlü araştırma ve uygulama olanaklarına sahip, özetle; geçmişin özümlenerek bugünün kavrandığı ve geleceğin kurgulandığı bir kurum olarak hizmetlerine devam ediyor.
Kaynak : T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı